Mevcut uygulamada, işletmenin aktifine kayıtlı olup, kazancı elde edilmesinde kullanılan binek otomobillere ait amortisman başta olmak üzere bütün giderleri kazancın tespitinde gider olarak kabul edilmektedir. TBMM Genel Kurulunda, Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin birinci bölümünde yer alan maddeler kabul edildi. Bu kapsamda binek otomobillere ait giderlerde aşağıda yer alan gerekçe ile kısıtlama getirilmiştir.
Giriş:
Mevcut uygulamada, işletmenin aktifine kayıtlı olup, kazancı elde edilmesinde kullanılan binek otomobillere ait amortisman başta olmak üzere bütün giderleri kazancın tespitinde gider olarak kabul edilmektedir.
TBMM Genel Kurulunda, Dijital Hizmet Vergisi Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin birinci bölümünde yer alan maddeler kabul edildi. Bu kapsamda binek otomobillere ait giderlerde aşağıda yer alan gerekçe ile kısıtlama getirilmiştir.
“Söz konusu düzenlemenin gelir veya kurumlar vergisi mükelleflerince suistimal edilebildiği ve şahsi ihtiyaçlar için kullanılan binek otomobillere ait giderlerin de gelir veya kurum kazancından indirilebildiği görülmektedir.”
Yapılan Düzenleme İle Gelen Değişiklikler:
Kabul edilen kanun teklifi ile birlikte binek otomobillere ait giderlerde aşağıdaki kısıtlamalar söz konusu oldu. Bu bağlamda faaliyeti kısmen ya da tamamen binek otomobil kiralanması veya çeşitli şekilde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları hariç olmak üzere;
– Kiralama yoluyla edinilen binek otomobillerin her birine ilişkin aylık kira bedelinin 5.500 TL’ye kadarlık kısmının,
– Binek otomobillerinin iktisabına ilişkin özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi toplamının en fazla 115.000 TL’ye kadarlık kısmının,
– Binek otomobillere ilişkin giderlerin en fazla % 70’inin
– Özel tüketim vergisi ve katma değer vergisi hariç ilk iktisap bedeli 135.000 TL’yi, söz konusu vergilerin maliyet bedeline eklendiği veya binek otomobilin ikinci el olarak iktisap edildiği hallerde, amortismana tabi tutarı 250.000 TL’yi aşan binek otomobillerinin her birine ilişkin ayrılan amortismanın en fazla bu tutarlara isabet eden kısmının,
Ticari kazancın tespitinde gider olarak dikkate alınabilmesi için düzenleme yapılmıştır.
Binek Otomobile Ait Kanunen Kabul Edilmeyen Gider Yapılan Amortisman Tutarının Vergi Etkisi:
Vergi Usul Kanunu Madde 328 Amortismana Tabi Malların Satılması uyarınca Amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satılması halinde alınan bedel ile bunların envanter defterinde kayıtlı değerleri arasındaki fark kar ve zarar hesabına geçirilir. İşletme hesabı esasında defter tutan mükelleflerle serbest meslek kazanç defteri tutan mükellefler bu farkı defterlerinde hasılat veya gider kaydederler. Amortisman ayrılmış olanların değeri ayrılmış amortismanlar düşüldükten sonra kalan meblağdır.
Yeni uygulama ile birlikte süreç nasıl gelişecektir? Bundan sonraki kısmı örnek üzerinden anlatmanın daha faydalı olacağı kanaatindeyim.
İşletme 01.01.2020 tarihinde alarak aktife kaydettiği 500.000,00 TL değerli binek aracını 31.12.2020 tarihinde aynı bedelle sattığını ve 2020 yılı itibariyle 100.000,00 TL amortisman ayırdığını varsayalım,
İşletmenin 2020 yılında ayırdığı 100.000,00 TL amortismanın 50.000,00 TL’si kanunen kabul edilmeyen gider olacak olup, satışa ilişkin muhasebe kaydı aşağıdaki gibi olacaktır.
120-Alıcılar | 505.000,00 | ||
257-Birikmiş Amort. (Gider Kabul edilen) | 50.000,00 | ||
257-Birikmiş Amort. (Kkeg) | 50.000,00 | ||
254-Taşıtlar | 500.000,00 | ||
391-Hesaplanan Kdv | 5.000,00 | ||
679-Diğ. Olağ. Dış. Gelir ve Karlar | 100.000,00 |
Yukarıda yer alan yevmiye maddesinde görüldüğü üzere işletme Kanunen Kabul Edilmeyen Gider yaptığı 50.000,00 TL’nin vergi yükü ile karşı karşıya kalmıştır.
Vergi Usul Kanunu Madde 320’ıncı maddesi her yılın amortismanı ancak o yıla ait değerlemede nazara alınabileceğini belirtmiştir. Her ne kadar KGK kapsamında amortisman ayırman zorunlu ise de V.U.K açısından böyle bir zorunluluk yoktur. İşletmeninin aktifine kayıtlı olan iktisadi kıymetlerin amortismana tabii tutulması ihtiyarıdır, mükellef kurum envanterine dahil olan iktisadi kıymetler için amortisman ayırmaya bilir. İşletme 2020 yılında hiç amortisman ayırmasaydı yahut sadece gider kabul edilen kısım kadar (50.000,00 TL) amortisman ayırsaydı. Kanunen kabul edilmeyen gider sebebiyle satışta oluşan karın 50.000,00 TL’lik kısmı oluşmayacaktı.
Buna benzer bir uygulama 6 Temmuz 1994 yılında resmi gazetede yer alan 4008 sayılı kanunun 24’ucnu maddesi ile getirilmişti. İlgili kısıtlama 4369 sayılı Kanunun ile 01.01.1999 itibariyle kaldırılmıştır. Önceki dönemde, binek otomobillerinin satışındaki kar veya zararın tespitinde “vergiye esas kazancın tespitinde dikkate alınan – gider kabul edilen” amortismanların esas alınacağı kabul görmekte idi. Şahsi kanaatim kanunen kabul edilmeyen amortisman gideri sebebiyle oluşan suni karın vergiden bağışık gelir olarak dikkate alınması yönündedir.
Sonuç:
Adil ve sağlıklı bir vergi sistemi için işletmelerin muhasebe kayıtlarını tam ve doğru tutmaları gerekmektedir. Yukarıda özetlemeye çalıştığım amortisman konusunda kanunen kabul edilmeyen gider olarak dikkate alınacak amortisman tutarının vergi etkisi olması durumunda bir çok işletme amortismanını ayırmama yahut eksik ayırma yoluna gidecektir. Kaldı ki, giderin kabul edilmeyen amortismanın vergisini ödemek vergi adaleti açısından da düşündürücüdür. Bu kapsamda Mali idare tarafından bir düzenleme yapılacağı kanaatindeyim.
Kaynakça: 213 Sayılı Vergi Usul Kanunu.
7193 Sayılı Dijital Hizmet Vergisi ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun.
CİHAN ÖZTÜRK