Evet Bu söz Dünyanın en zeki insanlarından kabul edilen Yahudi asıllı Ünlü teorik Fizikçi Albert EINSTEIN’a ait, EINSTEIN’ın dahi anlamakta zorlandığı bir vergi türünü bizler yıllardır uygulamaya çalışıyoruz.
Gelir Vergisi mevzuatımızda “Gerçek kişilerin yani kurumlaşmamış tam ehliyet sahibi kişilerin gelirleri üzerinden alınan vergi türüdür. Gelir bir gerçek kişinin bir takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır.” şeklinde tanımlanmaktadır.
Peki gerçek kişinin bir yıl içerisinde elde etmiş olduğu kazanç ve iratların safi tutarı gelir vergisinin matrahını oluşturuyor ise ve bu gelir çoğu zaman kademeli olarak artmıyorsa bu gelire isabet eden vergi dilimleri neden sürekli olarak artmaktadır ve bu nedenle cezalandırılır işte. Sanırım EINSTEIN’ın da anlamadığı kısım tam olarak bu, “Bir şeyi yanlış yapmanın Vergisi Ceza’dır, Doğru yapmanın Cezası ise Vergi”.
Aslında tüm kanunların lafzı ile ruhu her zaman toplum lehine kurgulanmak üzere tasarlansa da maalesef ülkemizde vergi sistemi doğru yapanı cezalandırma üzerine işlevsellik kazanmaktadır.
Bu da insanların Vergi sistemine olan güvenini azaltmış ve ülkemizde vergi ödeme oranları inanılmaz derecede düşmüş durumdadır, bunca yapılandırmaya ve ertelemeye rağmen mükellefler vergilerini ödemekte güçlük çekmektedir.
Cep telefonundan, kullandığınız elektriğe, doğalgazdan, yaptığınız tatile, sıfır aracınızdan, kira gelirinize kadar baktığınız her yerde dolaylı veya dolaysız vergiler sizi karşılıyor diğer OECD ülkelerinde dolaylı vergilerin gelire oranı %38’ler de iken, bu oran ülkemizde maalesef %70’ lere ulaşmaktadır.
Hal böyle olunca da vatandaşlarımız olabildiğince kayıt dışına çıkmakta ve refah içerisinde yaşanabilecek bir ülkede vergi Kaçıranların cezasını DOĞRUYU yapanlar çekmektedir.
Sağlıklı bir vergi sistemi sağlıklı ve mureffeh bir toplum yaratacaktır, dilerim ülkemizde ekonomi yönetimi halkını ve girişimcilerini anlayabilecek kadar alçalmayı başarabilir, çünkü “Büyüdükçe küçülmesini bilmeyenler yalnız kalmaya Mahkumdur”.
Saygılarımla,